Eny Lee Parker | First Hand

Eny Lee Parker, takı tasarımından mobilyaya uzanan geniş bir yelpazede çalışan bir ürün tasarımcısı. Eny tasarımlarında insanların istekleri ve ihtiyaçlarından yola çıkarken, objelerin işlevlerini sorguluyor. Yakın zamanda Savannah’dan Brooklyn’e taşınan tasarımcının geçtiğimiz Ocak ayında Savannah'daki 'First Hand' isimli kişisel sergisi ve bu sergi için hazırladığı yeni ürünlerinden konuştuk.

Geçtiğimiz Ocak ayında Eny Lee Parker yeni koleksiyonunu Savanah'daki kişisel sergisiyle seyircilere sundu. 'First Hand' isimli koleksiyonu çömlek ve döküm yöntemleriyle seramikten yapılan mobilya ve ev aksesuarlarını içeriyor.
Savannah College of Art and Design mezunu Eny ürünlerinde ağırlıklı olarak kil ve türevlerini kullanıyor. Mobilyadan aksesuara geniş bir yelpazede tasarım yapan Eny'nin ailesi, özellikle annesi tasarıma dair bakış açısının şekillenmesinde büyük bir rol oynamış. Arabasının arkasında çokça kumaş örneği taşıyan annesi, ona dokunarak keşfetmenin nasıl bir his olduğunu öğretmiş. Seramikle çalışmanın bu yüzden ona keyifli geldiğini söyleyen tasarımcı, tasarım sürecinde malzemenin getirdiği beklenmedik anlar ve deneyimler yaşamayı sevdiğini söylüyor.

Yer altından çıkan bir malzemenin işlenerek gün içinde oldukça fazla etkileşim haline olduğumuz bir yüzeye dönüşmesi fikri, tasarımcının seramikle çalışmasının asıl sebebi. Büyük kil çömleklerin taşıyıcı ayak olarak kullanılmadığını fark eden Eny, bunu farklı kullanımın enteresan olacağını düşünmüş ve denemeye koyulmuş.

Yeni koleksiyonunu için zincir örgü seramik parçalar tasarlayan Eny, küçükken deri kemer örmek gibi bolca tekrarlı hareket içeren ilginç el işleri yaptığını ve bu tekrarlı hareketlerin onda meditatif bir etki yarattığını da söylüyor.
Eny'e göre bu tasarımının sembolik bir anlamı daha var;
'Seramik zincirler bizi, insanları temsil ediyor. Tek başımıza kırılgan ve yalnızken, bir araya geldiğimizde çok daha güçlü bir hal alıyoruz...'

Geçmişte el işi gerektiren zanaatların, tekrarlı hareketlerin emek, zaman ve yetenek gerektiren işler olduğunu; günümüzde ise endüstriyelleşmenin etkisiyle robotlaştığını ve değerini kaybettiğini düşünen tasarımcı, tasarladığı objelerde değerli şeylerin zaman aldığını ve onları değerli kılanın emek olduğunu göstermek istiyor.