Portre: Kitchen-ist
İç mimar Nihal Akarsu ve grafik tasarımcı Canan Tulca kurduğu Kitchen-ist, kurumsal kimliğinden mimarisine, ince ayrıntısına kadar düşündükleri projelerinde marka mekanlar tasarlıyor.

Önce sizi tanıyalım bize kendinizi ve stüdyonuzu anlatır mısınız?
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden mezun olduktan sonra (Nihal Akarsu İç Mimarlık – Canan Tulca Grafik Tasarım) yaklaşık 8 yıl kadar çeşitli reklam ajansları, tasarım ve mimarlık ofislerinde çalıştık. Sonrasında tasarım hayatımıza birlikte devam etmeye karar verdik ve yaklaşık 4 yıl önce kitchen-ist’I kurduk.
Mekan ve marka kimliklerinin birbiriyle örtüşmemesinin, bu iki tasarım konusunun farklı ekip ve ofislerin çalışmasından kaynaklandığını düşünüyorduk. Kitchen-ist’i kurma fikri böyle ortaya çıktı.
Kitchen-ist bir tasarım mutfağıdır, marka mekanlar yaratır. Marka mekan diyoruz çünkü tasarımlarımızı yaparken iki disiplini grafik tasarım ve mimari’yi birlikte yoğuruyoruz. Aslında bizim mutfağımızda ana araçlarımız bu iki disiplin olsa da bir çok disiplinle birlikte çalışıyoruz ve her fırsatta sanatı projelerimize dahil etmeye gayret gösteriyoruz.

Şu ana kadar geliştirdiğiniz projeler arasında favoriniz hangisi?
Aslında samimiyetle her birinin yeri ayrı... Fakat tarihi çok seviyor ve saygı duyuyoruz. Değer verilmesi, korunması bizim için çok önemli. Eğer bir müdahale olacaksa bunun en doğru şekilde yapılmasından yanayız. Bu nedenle süreçten ve sonuçtan en çok memnun kaldığımız projemiz MR CAS HOTELS ve MR CAS LOUNGE. 100 yılı aşkın geçmişi olan bir yapıya orijinalini bozmadan yeni bir kimlik kazandırmak yaratıcılık sınırlarınızı zorlayıcı ve çok heyecen vericiydi.

'Bir mekanın markalaşması için sizde duygusal izler bırakıyor olması gerekir. Kimliksiz mekanlar markalaşamaz.'