top of page

Portre | Ladies, Wine & Design - Dilruba Balak


Sagmaister&Walsh'in New York'ta başlattığı 180 şehirde gerçekleşen Ladies, Wine & Design etkinliği yaratıcı sektörlerdeki kadınlar arasında bir diyalog oluşturmak için oluşturulmuş. İstanbul'daki ayağını kuran ve yöneten Dilruba Balak ile bu organizasyonun detaylarını konuştuk.

Önce sizi tanıyalım bize kendinizi / topluluğunuzu anlatır mısınız? Ladies, Wine & Design’ın hikayesi nasıl başladı?

Ben Dilruba Balak, medya sanatları üzerine çalışıyorum ve Ladies Wine & Design projesinin Istanbul ayağını host ediyorum. Yıllardır çeşitli ajans ve prodüksiyon şirketlerinde çalışıp sonunda bu böyle gitmez diyenlerdenim. Proje ile tanışmam ve organize etmeye başlamam da biraz bu nedenle diyebilirim.

Ladies, Wine & Design yaklaşık 2 sene önce New York’da Sagmaister&Walsh tasarım ofisinin ortaklarından Jessica Walsh tarafından başlatıldı ve şuan dünyanın yaklaşık 180 şehrinde eş zamanlı gerçekleştiriliyor. Jessica Walsh, genç ve başarılı bir tasarımcı olarak özellikle çevresindeki kadınlar tarafından gördüğü olumsuz tepkiler üzerine yaşadığı rahatsızlıkla bir sosyal deney yapmaya karar veriyor ve kendisini eleştiren kadınlardan biri ile buluşarak yüz yüze diyalog kuruyor. Şarap eşliğinde gerçekleşen bu buluşma sonunda iki kadın birbirini anlamaya başlıyor ve yaratıcı kadınların biraraya gelerek birbirlerine destek olabilecekleri bir platform yaratma fikri ile masadan kalkıyorlar. Böylece Ladies, Wine & Design başlamış oluyor. Jessica Walsh’ın buluşmanın detaylarını anlattığı makaleye linkten ulaşarak, inceleyebilirsiniz.

Bu güzel organizasyonun İstanbul ayağını kurmaya nasıl karar verdiniz?

Ladies Wine & Design projesini ilk başladığı zamandan beri yani yaklaşık 2 yıldır takip ediyordum. Belki içinde bulunduğum çalışma ve yaşam şartlarının verdiği rahatsızlığın da etkisi ile bu girişimi içten içe destekliyordum. Süreç içerisinde projenin dünyanın başka yerlerine yayılması ile global anlamda yaratıcı kadınların birleştiği bir platfrom olumaya başladı. Kadınlar gerçekten buluşmaya ve birlikte yaratmaya başladılar. Tüm bu gelişmeler beni olumlu anlamda etkiledi, motive etti. Yaşadığım bu güzel hissin başkalarına da ulaşabilmesini istedim ve bu yılın başında New York ekibine bir mail atarak Istanbul ayağını başlatmak üzerine adım atmış oldum.

Kimlere ulaşmasını hedefliyorsunuz?

Tüm bağımsız çalışan ya da sektör çalışanı yaratıcı kadınlar, sanatçılar, öğrenciler ile girişimci kadınların buluşmalarımıza ve topluluğumuza katılabilmelerini amaçlıyoruz. Bu anlamda bir disiplin ayrımı bulunmuyor, hatta amacımız biraz da farklı alanlarda çalışan kadınları bir araya getirebilmek böylece hem birbirimize ilham verebileceğimize hem de yaratıcılık ve iş fırsatları anlamında fayda sağlayabileceğimize inanıyoruz. Sonuç olarak isteğimiz etkinliklere katılan kadınların bir arada üretebilecekleri bir ortam oluşturabilmek ve bu hisse inanan herkes aslında Ladies, Wine & Design topluluğunun bir parçası olabilir.

Bu uluslararası topluluğun İstanbul’dan bir parçası olmak hakkında ne düşünüyorsunuz, İstanbul’da olmak ne gibi bir değer katıyor?

Etkinlikler dünyanın neredeyse her yerinde gerçekleşiyor, Istanbul’u bu global topluluğun bir parçası haline getirebilmek çok güzel. Dünyada bu platform altında gerçekleşen çalışmaları takip etme ve zaman içerisinde paylaşımı arttırarak başka ülkelerden kadınlarla beraber etkinlikler düzenleme imkanlarımız olacak. Üretebilmeye, yeni insanlar tanımaya ve farklı şeyler deneyimlemeye her zaman ihtiyacımız var. Ladies, Wine & Design gibi bir topluluğa dahil olmayı bu anlamda önemli buluyorum. Istanbul’da yaratıcılık ve kadınların deneyimleri üzerinden düşünecek olursak, hali hazırda sıkıntılı bir süreçten de geçerken bu gibi bir çalışmanın gerçekten her anlamda olumlu etkiler oluşturacağın ve bir birleşme yaratabileceğine inanıyorum. Bu durum da Istanbul’u oluşabilecek etkiler anlamında proje için önemli bir nokta haline getiriyor.

"İçinde bulunduğumuz düzen, bir arada olabilmenin ve üretebilmenin önündeki en büyük engel, bireysel başarı hırsları ne yazık ki bir başkasını gönülden desteklemeye engel olabiliyor. Aslında ihtiyacımız olan tek şeyin bir araya gelerek diyalog kurmak olduğunu keşfetmemiz gerekiyor."

Buluşmalar nasıl düzenleniyor içerikleri nedir? Kimler katılabiliyor?

Buluşmalar herhangi bir mekanda düzenlenebiliyor her şehir bu konuda özgür.Biz de bu zamana kadar Apollo Space ve Bina gibi co-creation mantığını benimsemiş bağımsız alanlarda buluşmuş olduk, projenin ruhuna da uygun olduğunu düşündük. Genel olarak, farklı disiplinlerden yaratıcı kadınlarla bir masa etrafında şaraplarımızı yudumlarken, belirlediğimiz konu başlıkları üzerine ve ayrıca hayatlarımız üzerine konuşuyoruz. En önemlisi tanışıyoruz.Konu başlıklarımızı daha çok yaratıcılık ve tasarım üzerine belirliyoruz. Bunlar dışında çeşitli atölyeler düzenliyoruz. Katılımcıların etkinliklere katılabilmeleri için her etkinlik öncesinde lwdistanbul@gmail.com adresine mail atarak register olmalarını rica ediyoruz. Katılımcı sayısı etkinliklere göre değişebiliyor ancak herkesin rahat bir şekilde diyalog kurabilmesi için sayımızı mütevazi tutmaya çalışıyoruz.

Gelecek planlarınız neler? New York LW&D’de olduğu gibi portfolyo incelemeleri, yapılan işlere dair kritik verme gibi etkinlikler düzenlemeyi düşünüyor musunuz? Başka planlarınız mı var?

Yapmak istediğimiz pek çok şey var. Parklarda buluşmaktan, film gösterimlerine ve çeşitli güzel atölyeler yaratmaya giden planlarımız var. Bunlar dışında portfolyo incelemelerini yakın zamanda gerçekleştireceğiz aslında. Üreten ve üretmek isteyen herkese açık olacak bir etkinlik olmasını planlıyoruz. Her ay farklı çapta etkinlikler düzenlemeye dikkat ediyoruz, Aslında zamanla katılımcılarımızla daha sık ilişkiler içerisinde olabileceğimiz, beraber fikirler geliştirebileceğimiz atölye gibi düşünebileceğimiz açık bir ortam yaratabilmek istiyoruz.

"Kadınlar olarak birbirimize değer vermeli, destek olabilmeli ve birbirimizin başarıları için sevinebilmeliyiz. Bir araya gelip fikirler üretip, üretebildiğimiz güzel bir ortam yaratabilmek bu proje ile ilgili en büyük hayalimiz."

Türkiye’de tasarım alanında kadınların işleri ve gördükleri değer hakkında ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’de elbette çok başarılı kadın tasarımcı, sanatçı ve yaratıcı var. Şuan benim için isimler saymakla bitmez, hayranlıkla ve saygıyla takip ettiğim çokça insan geçiyor aklımdan. Her alanda kendini ve işlerini ortaya koyabilmiş ya da henüz kendini ifade edebilecek ortamı yakalayamamış insanlar var. Benim de bu anlamda deneyimlerim var diyebilirim ve açıkcası konu değer verme mevzusuna gelince ne yazık ki çok olumlu şeyler düşünemiyorum. Yaratıcı kadınların kendilerini ortaya koyabilmelerini zorlaştıran etkenler ve dahası yaratıcı ortamı çürüten durumlar var. Sektörel durumu konuşacak olursak hepimizin çok iyi bildiği çalışma şartlarından, maaşlara kadar birçok konuda haksızlık var. Zaten açıkcası seçtiğimiz konu başlığı ne olursa olsun etkinliklerimiz sonunda iş hep bu dertleşme haline geliyor. Anlatmak ve söylemek istediğimiz çok şey var.En azından bunun için, birbirimizle diyalog kurma ortamı oluşması için bile bu buluşmaları yapabilmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Süreçte birbirimize değer verebilme açıklığını yakaladığımızda birbirimiz için alanlar yaratabilir ve bu destekle olumsuzlukları giderme şansı yaratabiliriz.

Daha önceki buluşmalarınıza dair neler söyleyebilirsiniz? Aldığınız tepkiler ve yorumlar nasıldı?

Şu zamana kadar 3 tane etkinlik düzenledik ve birçok yaratıcı kadın bir araya gelme, tanışma imkanı buldu. Birlikte çalışmaya başlayanlar, arkadaşlık kuranlar, cesaret yakalayanlar oldu. Her etkinlik sonrası çok tatlı hisler yaşadık hep beraber, yaşamak istediğimiz güzel hisler oluştu bu da çok mutluluk verici. Bu süreçte ben de bir sürü harika kadınla tanıştım, heyecanlandım. Aynı şekilde tüm bu etkinlikleri en başından beri yaratabilmeme yardımcı olan ve destek olan çok tatlı kadınlar var, hepsinden bahsetmek isterim. Kendi yolunu başarılı bir şekilde çizmeyi başarmış ve dahasını da güzelliklerle başarak olan Iraz Polat tüm etkinlikler boyunca yanımdaydı. Yarattıkları co-working stüdyosu Apollo Space ile bize kapılarını açan çok sevgili Esra Akdere ve Ayşegül Karaman, ilk iki etkinliğimize ev sahipliği yaparak aslında bu projeye bir alan verdiler ve gerçekleşmesini sağladılar. Dünya tatlısı Dilem Serbest yakın zamanda ekibin demirbaşı oldu, fikirleri ve tasarımları ile projeye destek vermeye devam ediyor. Ayrıca son etkinliğimizi destekleyen ve ev sahipliği yapan Bantmag ekibi ve Bina Kadıköy ile etkinliği şenlendiren Kimkio ekibini de saymalıyım. Dahası şu ana kadar konuk olmuş, etkinliklere katılmış tüm kadınlar aslında ekibin bir parçası diyebilirim çünkü aslında bir şekilde birbirimize destek olmaya başadık, umuyorum süreç içerisinde daha da büyük bir ekip olacağız.

İşler prodüksiyon: Sinan Kut

Görsel Tasarımlar: Sagmaister & Walsh

Öne Çıkanlar

bottom of page