Tasarlayan Kadınlar | Ada Lovelace

Tasarlayan Kadınlar’ın bu haftaki ilham perisi, ilk bilgisayar programcısı Ada Lovelace (1815-1855). Her ne kadar Ada Lovelace’in adı tasarımcı olarak anılmasa da, ilk bilgisayar programını tasarlayarak ve bilimle yazılımı buluşturarak, tasarımcı olarak anılmayı çoktan hak ettiğini düşünüyorum. Ada’nın bilim ve matematikle başlayıp bilgisayarla kesişen hayat hikayesine yakından bakalım.
Ada Lovelace, 1815 yılında Augusta Ada Byron ismiyle İngiltere’de soylu bir aileye tek çocuk olarak doğar. Henüz birkaç haftalıkken annesi ile babası ayrılır ve babası onları terk eder. Ada babasını bir daha hiç görmez. Ada, 1800’lerin ortası için alışılmadık bir eğitim hayatına sahip olur: annesi, kızının bilim ve matematik dersleri almasını zorunlu kılar ve bu alanlarda özel hocalar tutar, -ki bu durum o dönemde hemen hemen hiçbir kadının ve kız çocuğunun hayal bile edemeyeceği bir imkandır. Küçük Ada’nın da dile ve sayılara yeteneği olduğu ortaya çıkınca dönemin en meşhur matematikçi ve astronomlarından ders alır.
17 yaşında Charles Babbage adlı matematikçi ve mucitle tanışır; bu tanışma belki de O’nun hayatındaki en önemli dönüm noktası olur. Ada’nın mentörü olan Babbage, Ada’yı University of London’da profesör olan Augustus de Morgan ile tanıştırır ve Ada, de Morgan’dan ileri matematik dersleri almaya başlar.
Ada, bir hesap makinesi olan fark makinesi (difference engine) ve bilgisayarın yaratıcısı olan Babbage’ın fikirlerinden çok etkilenir. 1834 yılında, Babbage henüz fark makinesini tamamlamamışken, günümüzde bilgisayarın atası olarak anılacak Analitik Makine (analytical engine) adlı yeni bir hesaplama makinesinin planlarını yapmaya başlar. 1835 yılında evlenen Ada, kısa sürede 3 çocuk annesi olur fakat bilime her zaman ayıracak vakti vardır. Babbage ile fikir alışverişleri devam eder. Bu sırada, Babbage’ın yapmayı planladığı programlamayla çalışan ve her türlü hesaplamayı yapabilecek türdeki bu analitik makine ile yakından ilgilenir. Yapımı hiçbir zaman tamamlanamayan bu makine, Jakar dokuma tezgahından (Jacquard Loom’dan) esinlenerek delikli kartların okunması prensibine dayalı bir sistemle çalışması amaçlanır.

Analitik Makine
Ada, ilk bilgisayar programını Analitik Makine’deki tasarımıyla yapar. İtalyan mühendis Luigi Federico Menabrea makineyle ilgili bir makale yazar ve o makalenin tercümesini Babbage Ada’nın yapması istenir. Makine hakkında çok bilgili olan Ada, Fransızca orijinal makaleyi İngilizce’ye tercüme etmekle kalmaz aynı zamanda makine ve makale hakkında kendi görüşlerini belirten, orijinal makaleden 3 kat daha uzun bir yazıyı da ele almış olur. Bu notların içinde hiç şüphesiz en önemlisi Ada’nın Bernoulli Sayısı’nın bu makine kullanımıyla nasıl hesaplanabileceğini gösteren kodudur. Bu kod, O’na tarihin ilk bilgisayar programcısı ünvanını kazandıracaktır. Ada’nın notları bu analitik makinenin nasıl bir hesap makinesinden daha ileri gidebileceğini anlatır. Ada, hesaplamadan bilgisayıma, makinenin sayılarla beraber sembolleri ve harfleri kodlar halinde ele alarak geçilebileceğini öne sürer. Ayrıca, döngüleme (looping) denilen ve günümüz bilgisayar programlarının da kullandığı, makinenin bir dizi komutu tekrarlamasını sağlayan bu metodu kuramlaştırır.

Bernoulli Sayısı için hesaplama, Ada Lovelace, 1843
Bilgisayarın bir hesap makinesinden çok daha ileri bir teknoloji olduğunu Babbage’tan daha iyi anlayan Ada, bir vizyoner olarak bu makinenin kodlama yöntemi ile ileride verilen herhangi bir komutu yerine getirebileceğini yazar. Hatta daha da ileri giderek, bilgisayarın her türlü bilgiyi analiz edebileceğini fakat hiçbir zaman kendi bilgisini üretemeyeceğini iddia eder. Bilgisayarın geleceğini öngören Ada, yanlış da olsa yapay zekâ hakkında da düşünmüşe benziyor…
1855’te ölmeden önce annesine yazdığı bir mektupta, makinenin numaralarla yeni müzik bestelemesini sağlayan bir kod üzerinde çalıştığından bahseder fakat bunu gerçekleştirecek vakti olmaz. Ölümünden sonra Ada ve yaptıkları unutulur. 1950’lerde bilgisayar alanında yaptıkları tekrar keşfedilir ve kendisi birçokları tarafından ilk bilgisayar programcısı olarak anılmaya başlanır. Tabii ki çoğunluğu erkeklerden oluşan bir tarihçi ve yazar ekibi, yine bir kadının yeni bir şey ürettiğini kabul etmek istemez ve kodları Babbage’ın yazdığını Ada’nın ise sadece yardımcı olduğunu iddia ederler. Fakat yapılan birçok araştırma, Ada’nın kodlarının özgün ve doğru olduğunu kabul etmektedir.
Lovelace, bugün teknoloji alanındaki birçok kadının gurur kaynağıdır. Lovelace’in katkıları tartışıla dursun, belki de asıl mesele, kimin ilk programı yaptığı değil de 1800’lerin ortasında bilim ve teknoloji alanında düşünen ve bu konuda yetkin bir kadının varlığını kabul etmek olmalıdır?