Dan Lam’ın dikkat çeken duyusal heykelleri
Dan Lam kendi hayal gücünü nesnelere aktaran bir sanatçı. Lam’ın göz kamaştırıcı heykelleri, Lynda Benglis’in polimorf ve dokusal işlerinden, Tara Donovan’ın malzemeleri kullanımından ve Claes Oldenburg gibi sanatçıların estetiğinden ilhamını alıyor.

Teksas'a taşınan Vietnamlı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Lam, yaratıcılık yıllarını Dallas'ta geçirdi. 2010 yılında Kuzey Teksas Üniversitesi'nden mezun oldu ve daha sonra Arizona Eyalet Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptı. Okulda, "çok güzel" şeyler yapma eğilimi yüzünden zorlandı ve bu da onu güzelliğe çok fazla olduğunda ne olduğunu keşfetmeye itti.


Sanatçı Dallas'taki evinde kendi stüdyosunda bağımsız parçalar ve duvar heykelleri yapıyor. Ne zaman ihtiyacı olursa veya bir fikir ortaya çıktığında hemen işe koyulabilmeyi seven Lam, genellikle geceleri 20:00 - 04:00 saatleri arasında çalışmayı tercih ediyor.
Lam, 2016 Mart ayında ilk kez sergilediği bağımsız "damlayan heykeller" olan en son yayınlanan işlerini yapma sürecinde nasıl bir yol izlediğini şu şekilde aktarıyor. Bir çeşit armatürün üstüne poliüretan köpükle başlıyan sanatçı, istediği biçime dair fikirlerini oluşturuyor. Daha sonra köpüğün doğası bir şekilde tahmin edilemez şekilde ilerlediği için, malzeme kendisine yol çizmekte yardımcı oluyor. Ardından yerçekimine kontrolü bırakıyor ve dokular eklemeye başlıyor. Ayrıca, ne tür bir yüzey istediğine bağlı olarak akrilik boya ve ara sıra reçine ekleyen sanatçı, eserlerini birçok katmanın bir araya gelmesinden oluşturuyor.


Lam’ın çalışmaları, tasarım ve sanata olan ilgisini genel olarak nesneler hakkındaki kavramsal fikirleriyle birleştiren görsel metaforlar yaratarak birleştiriyor. Tutulması için yalvaran bu parlak, çekici şeyleri yaratmakla ilgilenen, ancak ya ortam nedeniyle dokunulamayan ya da onlara dokunduğunuzda sert ve dikenli bir eserle karşılaşıyorsunuz. Kullandığı canlı renklerle karşı tarafı heyecanlandıran ve dışarıdan davetkar gözüken bu heykeller yakınlaştığınızda daha farklı bir his uyandırıyor.
2012’den bu yana birçok sergiye katılan sanatçının eserlerini en son Delicious Monster adı altında New York’taki Hashimoto Contemporary’de ve Houston’daki Anya Tish Gallery’de karşımıza çıkıyor.

