`Hata` senin için ne demek? | Vol. 02
Bu hafta tasarım sürecinde ortaya çıkan hataları ve başarısızlıkları konuşuyoruz. Maalesef hatalar kadar bununla nasıl başa çıktığımız çok da bahsedilmeyen bir konu. Hataların ve başarısızlıkların aslında gelişimimizde büyük yer aldığını düşünüyor ve bunlar hakkında daha çok konuşup paylaşmamız gerektiğini düşünüyoruz. Farklı disiplinlerden tasarımcılara 'hata' ya yaklaşımlarını öğrenmek için sorular sorduk iki bölümde paylaşacağımız bu seriyi keyifle okumanız dileğiyle.
Nesile Yalçın, Studio Monas | Mimar

Kendini birkaç cümlede tanıtır mısın?
İTÜ Mimarlık Fakültesi'nden mezunum, mimarım. Brüksel'de değişim öğrencisi olarak bir yıl Kentsel Tasarım üzerine çalıştım. Yine İTÜ'de bitirdiğim yüksek lisans tezimden yola çıkarak çevreye duyarlı karar alma süreçlerini araştırdığım bir makale yazdım. Öğrenciyken farklı ölçekler arasında merakımı pekiştiren konuları araştıracak bir zemin bulduğum için şanslıydım. Benzer motivasyonlarla 10 seneyi aşkın süredir tasarımın farklı dallarında ölçekler arası gidip gelerek mimarlık temelli işler üretiyorum. Mimarlıktan ürün tasarımına; kullanıcı deneyiminden, marka tasarım stratejisine uzanan disiplinlerarası bir kesitte projeler üzerinde çalışıyorum. Tasarımın çeşitli dallarından beslenerek, bağlamıyla derin ilişkiler kuran, kullanıcını deneyimini değiştiren ve hikayesi kuvvetli işler çıkarmaya odaklanıyorum.
Hata başarısızlık senin için ne demek? Yaptığın işi nasıl etkilediğini düşünüyorsun?
Hatanın tasarım sürecinin hangi aşamasında yapıldığına bağlı olarak hataya bakışım değişiyor diyebilirim. Tasarım aşamasındayken hata yaptıysam hatayı çok iyi bir öğretmen gibi görüyorum, öğrettiği her şey hafızamda altı çizililer arasına yerleşiyor. Tasarım yapmak, bir takım deneyleri bir araya getirip sonunda işleyen bir formül bulmak gibi. Bazı deneylerin başarısızlıkla sonuçlanması kaçınılmaz. Yöntemi değiştirip yeniden denemek sürecin doğasında var. Dolayısıyla, hataları tasarım sürecinin doğal bir parçası olarak görmek çok önemli. Ancak, hata işin sonunda farkediliyorsa uykusuz geceler, nasıl telafi edilebilir telaşında geçen huzursuz günler demek:) Yine de hatanın her aşamada yapılacağını normalleştirmek gerekiyor kanımca. Museum of Failure'deki koleksiyon bu anlamda yüreklendirici hikayelere yer veriyor.
Yaptığın iş çok uzun süren süreçler ve detaya odaklanmanı gerektiriyor. Hiç hata yaptığın oluyor mu?
Mimari tasarım süreci döngüsel bir 'zoom in' ve 'zoom out' hareketi gibi. Mimari projeler, tasarımın diğer dallarındaki projelere kıyasla daha uzun sürelerde ortaya çıktığı için büyük resmi kaçırmamak ve aynı zamanda detaylara odaklanmak paralel ilerlemesi ideal olan iki süreç. Ancak iki taraf da yoğun bir dikkat ve özen gerektirdiği için bazen ipin ucu kaçabiliyor ve hatalar yapıyorum.
Bununla nasıl başa çıkıyorsun?
Hatamın sebebini bulmayı deniyorum. Görünür bir sebepse ve çözüme giden yolu yeniden tarifleyebiliyorsam hatayla başa çıkmam kolay oluyor. Biraz daha efor sarf ederek yeniden konuya özenle eğilmek yeterli oluyor. Bazı durumlarda da, hatanın sadece zihnimizde olduğunu düşünüyorum. Tasarımcı, kendi zihninde yarattığı dünyaya o kadar kapılıyor ki zihnindeki senaryodan farklı herhangi bir şeyi hata olarak değerlendirebiliyor. Hata olarak tanımladığımız noktaların bazen sadece bize öyle göründüğünü hatırlamakta fayda var.